Sultan Hamit tahta çıktığı zaman, Çarlık Rusya'nın sefiri "General İfnagyef" Çar'dan aldığı yeni itimatnameyi takdim için saraya geleceğini bildiriyor. Sultan Hamid "Bu adamla karşılaşmak, bana bir eza ve ıstırap verecek" Diyor. Sultan Aziz tarafından son derecede şımartılmış olan bu sefir; mutat olan basmakalıp sözleri söyledikten sonra, adeta tehditkar bir tavır takınarak: - İmparatorun, memaliki şahanede cereyan eden hadisata, lakaydane bir nazarla bakamaz. Çünkü, burada bir takım mezhebdaşlar vardır. Onun için, Osmanlı hükümeti ahalisinin refah ve saadet içinde bulunması, İmparator'umun arzusu ve hükümetimizin menfaati cümlesindendir. Diyor. Sultan Hamit, bu sözleri büyük bir dikkat ile dinledikten sonra: "Memleketi mamur, ve halkı mesut görmek, İmparator hazretlerinden evvel benim arzu ve emelimdir." Diyor. Ve mülakatın hitam bulduğunu bildirmek için, derhal ayağa kalkıveriyor.. Sultan Aziz devrinden bıkıp usanan ve Sultan Murad'ın pek kısa süren saltanat devrinden de hiçbir şey anlamayanlar, Sultan Hamid'in bu şekilde başlayan saltanat devrinden ümitleniyorlar, Artık bundan sonra iyi günler görülebileceğine hükmediyorlar. Sultan Hamid'in şahsi hayatı ve hususiyetleri, günlük meşguliyetleri, nelerle uğraşıyor olduğu, korku ve evhanımı arttıran sebepler, Gençliğindeki hayatı, iktidardaki tulum ve davranışları, Maiyeti ile ilişkileri, mali durumu, sanat olan ilgisi, Mavroyani Paşa'nın Sultan üzerindeki etkisi gibi pek çok konuyu Sultan Hamid'in Haremağasından dinleyerek kaleme alan Ziya Şakir'in bu eserinde daha çok "insan" Abdulhamid'i tanıyacaksınız.