Esere ismini veren berceste hikâye, adından da anlaşılacağı üzere Türk ve Müslüman olmamasına rağmen ülkesi Azerbaycan için gözünü kırpmadan canını veren bir genci konu ediniyor. Aslında tüm öykü Vidadi'nin arkadaşı olan bir savaş gazisinin, arabasına binip marşına bastığı an, yani birkaç saniye içinde onun gözleri önünde cereyan etmekte.
Yazar, Azerbaycan köylüsünün resmini çizdiği "Kaynamış Yumurta"da, Azerbaycan şehirlisinden bir enstantane yakaladığı "Hapishanedeki Kadınların Bayramı"nda ya da Doğu ile Batı arasında kalan iki örnekle, hem menfi hem müspet manada tarafsız yaklaştığı "Kristal Kül Tablası" isimli öyküsünde aynı şeyi yapıyor. Yani koca bir ömrü, bir parmak şıklatışında anlatıyor okura.
"Hikâye ustası" ve "Azerbaycan'ın Çehov'u" gibi nitelemelerle adından övgüyle söz edilen Arif Erşad, bunu tüm eserlerine yansıttığı için hiç kuşkusuz, her metinde yine sıkıştırılmış roman tadı alacaksınız.