"Sünnilerle Şiiler arasındaki çatışma, asla İslâm peygamberinin halefi etrafındaki basit tartışmadan ibaret olmamıştır. Zira çok geçmeden meşru siyasi otoritenin doğasına dair temel sorular gündeme gelmiştir: Müslüman devlet başkanı hangi vasıflara sahip olmalıydı? Sıradan bir insan evladı olabilir miydi, yoksa ilahî bir vasıf mı taşımalıydı? Nasıl seçilmeliydi ve bununla bağlantılı olarak en meşru siyasi rejim tipi neydi?"
Sünni-Şii ilişkilerinin tarihi, nereden bakılırsa bakılsın bin yılı aşkın süredir devam eden kesintisiz bir çatışmanın hikâyesidir. Bu bitimsiz mücadele, Hz. Muhammed'in halefi etrafındaki anlaşmazlıklardan doğan kadim nefrete bağlansa da, aradan geçen yüzyıllar, mevcut ihtilafın siyasi bağlama göre kâh canlanıp kâh sönümlendiğine işaret eder. Bu iniş çıkışlar çoğu zaman hükmeden ile hükmedilen grupların ihtiyaçlarına göre şekillenirken, bazen siyasi elitlerin meşruiyet kazanmasına yaramış, bazen de isyancıların başkaldırısının veya din adamlarının nüfuz kazanma çabasının aracı olmuştur. Sünniler ve Şiiler - Bir İhtilafın Siyasi Tarihi bugün hâlâ devam eden bu gerilimin tarihteki izini sürerken, İslâm'ın iki büyük mezhebi arasındaki süreklilik ve kopuşları da araştırıyor. Ortadoğu üzerine çalışmalarıyla tanınan siyaset bilimci Laurence Louër, uluslararası camiada başvuru kaynağı olarak kabul gören kitabında Irak, Pakistan, Suudi Arabistan, İran, Yemen ve Lübnan gibi farklı ülkelerin kendilerine has siyasi koşullarını ve toplumsal yapılarını göz ardı etmeden, serinkanlı bir Ortadoğu panoraması ortaya koyuyor.