Ruhsal olarak girdiğim yol aslında beni de çok şaşırtıyor hatta titretiyordu.
Ben ki o güne kadar en yakın amirimden, başka birimlerin müdürlerine, Fabrika Müdür Yardımcılarına son derece saygılı davranmış ağzımdan ''efendim'' kelimesini düşürmemiştim.
Ama istifa ettikten sonra artık o müdürlerin tüm yıldızları galakside kaybolmuş, kafa tutabileceğim birer insan olmuşlardı.
Her söylediklerine şiddetle itiraz ediyordum ve sanki ''bunu siz istediniz ve biz de istifa ettik size artık zerre saygım kalmadı, benim gözümde hiçsiniz.'' diyordum bundan da garip biz zevk alıyordum.
Güzel ve harika bir duygudur bu. Kaybedecek bir şeyiniz kalmadığında saygınızı yitirdiğiniz insanlara başka, diğer bir yüzünüzün olduğunu ancak en güzel bu şekilde gösterebilirsiniz.
İşte o zaman da kısa süreli de olsa o mağrur yüzlerdeki şaşkınlığı ve geri çekilmeyi, korkuyu görmek inanılmaz zevklidir.
Daha öncesinde devlet memurluğundan ayrılmanın tıpkı denizden çıkan balık gibi insanı şaşırtacağını, nefessiz bırakacağını düşünürdük.
Ancak denizden çıkmak gerçekleşince tıpkı evrimleşen bir canlı gibi, nefes almak için ciğer, ayağa kalkıp yürümek için bacaklar, bir yerlere tutunmak için de kollarımızı oluşturduk biz.
Evrimleşmek harika bir şeydir her canlı için. Zaman geçtikçe evrim öncesi kullandığınız bazı tendon bağları, kas, kemik, sinir ve benzeri yapılara ihtiyacınız da kalmayabilir.
Kalbiniz, beyniniz, gözleriniz kol ve bacaklarınız varsa siz artık başka bir şeysinizdir.