1950 kuşağının özgün kalemlerinden Demir Özlü, varoluşun gizemli labirentlerinde gezinen sürgün bir yazar. Eserlerinde bireysel açmazlardan toplumsal meselelere uzanan geniş bir yelpazede, yaşamı ve insanı anlama çabası içerisinde olan Özlü, çağın bunaltısını yazının var edici doğasıyla aşmaya çalışır. Sevda Geçen'in Sürgün Varoluş: Demir Özlü adlı eseri; yazarın hayatını, dünya görüşünü, eserlerini ve içerdiği izlekleri derinlemesine irdeleyen ilk bütüncül eser olmasıyla önem arz ediyor.
"Geçen'in bu önemli çalışmasında "Demir Özlü Edebiyatı"na / yaşamına / dünya görüşüne ayrıntılı biçimde bakışı, irdeleyişi bir "başlangıç kitabı" olarak okunması gereken bir birikimi çıkarıyor karşımıza. O bütüncül bakışında hiçbir ayrıntıyı ıskalamıyor Geçen. Yaşamdan yazıya, Özlü anlatısına dönüşen her bir konu / izlek derinlikli biçimde irdeleniyor. Yazarın yapıtı üzerindeki etkileri, kaynakları bir iz sürücünün bakışıyla anlam kazanıyor. Bu anlamda Demir Özlü ve kuşağının varoluşçu çizgisinin neden / niçinleri kadar neyi/nasıl yapabildiklerinin de ayrıntılı değerlendirilmesi, Sürgün Varoluş: Demir Özlü kitabında karşımıza çıkıyor."
Feridun Andaç