Batı'dan İslam âlemine, ülkemize pazarlanan "cinsiyetsizlik akımı" gerçekte hiçbir cazibesi olmayan bir akımdır. Toplum sağlığını ve aile yapımızı; dolayısıyla ülkemizin, hatta dünyanın geleceğini tehdit etmektedir. Cinsiyet konusu sadece kadın-erkek arasında değil, varlığı açığa çıkan her şeydedir. Bu durum kelimelerde bile karmaşaya sebep olmaktadır. Bu karmaşa, biz farkına varalım ya da varmayalım, sözcüklerin ifade ettiği duyguyu, anlamı, düşünce örgüsünü dahi bozmaktadır.
İnşallah bu çalışmamızda Kur'an ve Arapça menşeli, Türkçemizde birçok alanda tedavülde bulunan, insanımızın aşina olduğu dişil kelimelerin hikmetlerini, taşıdıkları özel anlamları, verdikleri mesajları kısaca izah edeceğiz. Çalışmamızı sadece Kur'an'da geçen ve Türk dilinde sık ve yaygın kullanımı olan kelimelerle sınırlı tuttuk. Bazen de Arapça kökenli olmasa bile Türkçe kelimelerin de Arabî dilindeki müennesliklerini esas alarak Türkçe karşılıklarına sürme çekmeye gayret ettik.
Kelimelerin taşıdıkları anlamın cinsiyetleriyle derin bir bağı bulun maktadır. Dişil kelimelerin anlamına nüfuz etmek için evvela dişiliği anlamak gerekir.
Türkçede birçok kelime, entelektüel ve akademik çevreler de dâhil, bu ayrım ve usulden habersiz bir şekilde konuşulup yazılıyor. Bunun fark edilmesinin edebiyat, felsefe, hukuk, sanat, estetik, davranış, eğitim, kültür açısından çok değerli ve bariz açılımlar sağlayacağına inanıyoruz. İnşallah bu çalışmanın hem dile hem de dil felsefesine önemli bir katkı sağlayacağını umuyoruz.