Susarak konuşulan yerde, insanlar vardır fakat insanların dili bağlanmıştır!..Gözleri vardır insanların, gördüğünü inkârdan gelen...Bu diyarda terazi paslanmıştır ve küstür çoktanadalete...Her şeyi duyan kulaklar, insanlığın umut çığlıklarına tıkalıdır...
Susarak Konuşanlar, gözaltında kaybedilenlerin ardından üretilen bir çığlık dilidir; feryad-ı figandır rengi...Bitmeyen umut kıpırtılarının, yüreklerde çöke çöke renk değiştirmesidir...Susarak Konuşanlar, elinizi değemediğiniz ama her gün sofranıza gizlice oturup, boğazınıza düğümlenen acının şiiri, destanıdır...
Hiçleştirilmeye çalışılan zamanda, insansızlıktanüşüyenlerin, her cumartesi birbirlerinin yüreğine dokunarak tutunanların dilidir artık, Susarak Konuşmak...Şairin, şiir üçlemesinin üçüncü kitabıdır...