"Bir çocuk düşünün, aklından geçenleri dilinin söylemeye müsaade etmediği. Ne tarifsiz bir acı değil mi? Hayallere kavuşmak isterken hepsinin avuçlarınızın arasından bir anda kaçıp gitmesi, ne bitmez bir hüzün değil mi?
İşte, o çocuk! Her şeye rağmen hayatının dönüm noktasında kendisine uzanan bir el ile hiçbir başarının tesadüf eseri olmadığını göstermek istiyordu ve en başından biliyordu, başarının ancak kalpten istenerek gelebileceğini.
Tabi ki başarı için sadece istemek yeterli değildi. Onun uğruna çile çekmek, uykusuz geceler yaşamak ve her engele rağmen cesurca yürümesini bilmekti ancak bu sayede o çok istenen güzel günlere koşar adım gidilebilirdi.
O çocuğun da kurduğu düşleri ve umutla beklediği yarınları vardı. Kendisi gibi olsun olmasın, herkesin derdine derman olmak ve gözbebeklerindeki tebessümü görmek hayatının tek amacıydı."
Haydi, durmayın! Sizler de onun bu macerasına ortak olun ve hayatta olmaz denilenlerin nasıl gerçeğe dönüştüğünü okuyun. Işığı sönmek üzere olan birisinin nasıl kendisini ve çevresini aydınlatan bir meşaleye dönüştüğünü gözlerinizle hissedin.
Barış Ünlü