Kafes... Bafra Cezaevi'nden Ankara Mamak Askeri Cezaevi'ne nakledildik. Mamak'a teslim edildiğimiz andan itibaren yüksek tavanlı, loş ışıklı, Harry Potter filmlerini anımsatan bir mekândayız. Uğultulu sesler senfonisinde: "Yürü lan, bakma lan! Konuşma! Tavana bak!" Tekme, tokat ve cop eşliğinde kafese konulduk. Sanki boyut değiştirip başka bir âleme geçmiştik. Kafeste, bizlere hayvanlara bile uygulanmayacak vahşet uygulanıyordu. Devamlı eğitim, dayak, aşağılama... "Bak lan!" "Emret komutanım!" Her yaptığımız, dayak atmak için bahane oluyordu. Ne yaptığımızı bilmeden şuursuzca hareket ediyorduk. Bayılmak kurtuluştu ama öyle bir psikolojiye soktular ki, bayılırsak daha kötü olur düşüncesiyle (Daha kötüsü neyse?) bayılmamak için Allah'a dua ediyor, direniyorduk.