Üçtekerinden ayrılamayan ve yerinde durmak bilmeyen kahramanımız Şuşu'nun maceraları serinin ikinci kitabı ile devam ediyor.
Şuşu yine bir sabah uyanır ve evin içinde fişek gibi dolaşırken amcası onu parka götürmeye karar verir. Şuşu parkta hiç hızını kesmeden dolaşırken, Can ve onun dörttekeriyle karşılaşır. Serinin devam kitabında Şuşu ve Can'ın başından geçen olayları öğreniyoruz.
Engelli bir çocuk olan Can ile tanışan Şuşu hayatında ilk defa tekerlekli bir sandalye görür ve bunu tanımaya çalışır. Böylece bu hikâye ile Şuşu gibi hayatında hiç tekerlekli sandalye görmemiş çocukların engelli bireyleri tanıyıp onların da yaramazlık yapan, oyun oynamayı seven, sıradan bireyler olduğunu fark etmesini amaçlıyoruz. Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği'nin de destekleri ile hazırladığımız bu kitap sayesinde, küçük yaştaki çocukların bu konudaki algıları gelişebilir.
Başak Günaçan'ın rengârenk park resimlerindeki ayrıntılara da bakmayı ihmal etmeyin. Her bir ağacın ya da çalılığın arkasından bir sürpriz çıkabilir!
Şuşu ile macera, kaldığı yerden fişek gibi devam ediyor...