Önce su azaldı.
Sonra iklimler değişti.
Susuzluk, kıtlık ve kaynakların giderek azalması dünyayı kaosa sürükledi. İnsanlar, azalan kaynakları paylaşamıyordu. Herkes yeni bir dünya düzeninin kurulması gerektiğinin farkındaydı. Böylece dünya, kalan son su kaynaklarına göre beş̧ parçaya bölündü ve bölgelerin etrafına dev duvarlar örüldü. Susuz Çağ Medeniyetleri işte böyle kuruldu...
İki yüzyıldır birbirinden haber almadan yaşayan beş bölgenin yolu, ormanda bir anda beliren bir çiçekle yeniden kesişiyor. Fırat'ın ormanda tesadüfen keşfettiği beyaz çiçekle heyecan dolu bir macera başlıyor. Üstelik Fırat yalnız değil. Çiçek diğer bölgelerde yaşayan Meriç, Göksu, Aras ve Dicle'nin de karşısına çıkıyor. Beş çocuk bir araya gelip büyük gizemi çözmek üzere kolları sıvıyor: Bu çiçek neden bir anda beliriverdi, ne anlatmak istiyor? Peki çiçeği takip ederek susuzluğun damga vurduğu bu çağı sonra erdirebilecekler mi?
İklim değişikliği, su krizi gibi küresel sorunları odağına alan Susuz Çağın Çocukları, ekolojik bir distopya ile okurları heyecan dolu bir maceraya ortak ediyor.