"Bu hal ne hal bre kafir Çöp!" diye konuştu İmam. "Görüyor musun, kurban olduğum yeri göğü yaratan ulu Mevlam insanı ne hale sokuyor!" Geri döndü, doktorlara bakarak, "gördüğünüz bu kafir Çöp var ya, ya çok akıllıdır, tırlattı ya da sike sürülecek kadar akıl yoktur bunun beyninde. Hak ettiği yere geldi. Zaten ben biliyordum bunun sonunun tımarhane olacağını. Çöp, hastanededir dedikleri zaman, sandım ki, trafik kazası falan geçirmiş. Bir yerini kırmış. Alçıya alır kurtarırdık bu kafir Çöp'ü. Ama kırılan, akıl! Kırılan akıl olunca, alçıya nasıl alacağız, Mevla yardımcımız olsun. Çöp, kıra kıra koskocaman gövdende kıracak başka bir yer bulamadın mı? Kolunu kıraydın, bacağını kıraydın. Gözünü çıkaraydın. Kafanı kıraydın. Aklını kırmayı nasıl başardın Allah'sız Çöp. Başka insanların aklı gibi bir aklın olsaydı, doktorlar çaresini bulurlardı. Senin, aklını iyileştirmeye çalışan doktora da yazık olacak. O doktorun da aklı kırılır vallahi."