Müslüman tarihinde ortaya çıkmış İslâm içi birçok fırka mevcuttur. Bunların kimisinin siyasî kimisinin de kelamî felsefik yönü ağır basmaktadır. Siyasî söylemleri mezhebin iç dinamiğini oluşturan fırkaların başında ise Şîa gelir. Tarihsel süreç içerisinde birçok Şîa fırkası türemiş, bunlarun bir kısmı müntesiplerinin zamanla yok olması sebebiyle tarih sahnesinden çekilmiş, bir kısmı ise aktif olarak varlığını sürdürmüştür.
Şîa fırkaları arasında bugün en yaygın olan fırka, İsnâ Aşeriyye el-İmâmiyye diye bilinen On İki İmamcılar fırkasıdır. Türkiye'de daha çok Caferîler diye bilinirler. Bu çalışmada Şîa'dan kasıt bu fırkadır. Bu fırka özünde siyasî talepler mündemiç bir fırka olmakla beraber tarihî süreç içerisinde kendine has inanç, ibâdet, ahkâm ve ahlâkiyat sistemi de geliştirmiştir. Bu sistem bir yere kadar ana akım Ehl-i Sünnet mezhepleriyle uyuşmakta, bir yerden sonra da ciddi farklılıklar göstermektedir.
Bu çalışmada takıyyenin Ehl-i Sünnet ve Şîa'daki yerini, takıyyenin Şîa ekolleriyle beraber anılmasının sebebini, yine Şîa rivâyet kaynaklarına dayanarak takıyya rivâyetlerinin meydana getirdiği ricâyet sorununun ve bu sorunun yol açtığı ayrıştırıcı, ötekileştirici boyutlarını analiz ettik.