"Sobanın içinden bacaya, bacadan sokağa süzülerek, kendimi, güneşin uyanan evlere dağılmasına bırakıyorum. Henüz ısınmamış kaldırımlarda bir sokak köpeği volta atıyor, sokak yediklerini sindiriyor. Zorla açtığı gözleriyle etrafı kolaçan edip salyalı nefesiyle tok karnını uykuya teslim ediyor. Her yerdeyim. Lohusa bir kadın, yarılmış meme ucundan kan ile sütü iştahla emen bebesini tiksinerek izliyor. Ağzındaki ağır sarımsak kokusu tüm odaya yayılmış bir adam, sabahın ışığını henüz görmemiş karısının kalçalarını avuçluyor. Bileziklerini dirseğinde toplamış elleri kınalı bir kadın dev bir leğende hamur yoğuruyor. Küçük abdeste kalkmış bir adam göğsündeki yumruğa dayanamayıp yere kapaklanıyor, can teslim ediyor."