Tanrılar Kapısı öyle bir metin ki, okur bazen binlerce yıl geriye giderken bazen bugünün tüm sertliğiyle karşı karşıya geliyor. Bazen mitolojik bir hikâyenin satırları arasında geziniyor bazen derin bir felsefi çukurun içinde buluyor kendisini. Bazen Aylin olup suskunlaşıyor bazen Demir olup bir hayalin peşinden ömrünü adıyor.
Ve Tanrılar…
Kimi zaman mitolojik, kimi zaman masalsı ama genellikle çarpıcı bir şekilde duyuyor okur Tanrıların seslerini...
Çoklu kahraman yapısıyla örülmüş ve her kahramanın hikâyesinde olduğu kadar içsel dünyasına yer verilmiş olması metni zenginleştiriyor. Kitap bittiğinde zamanın ilerlemesine rağmen aslında kadim bilgeliğin ne kadar gerisinde kalındığı ile ilgili bir kuşku düşüyor okurun yüreğine.
Yanı başımızda olmuş gibi tanıdık ve binlerce yıl öncesinden gibi mistik…