Osmanlı İmparatorluğu'nun, XVII. yüzyıldan itibaren Avrupalı devletlerin teknolojik gelişmeler eşliğinde yaşadığı askerî, siyasi ve sanayi atılımları karşısında geri kalmışlığı, Osmanlı aydınlarınca sorgulanmaya başlanmıştır. Osmanlı devlet adamlarınca da açık olarak dile getirilen askerî, siyasal ve ekonomik kurumlarda geri kalmışlık ve yönetimsel problemler saklanamaz olmuştur. XIX. yüzyıla ulaşıldığında, bahsi geçen sorunlar artık sürdürülemez hale gelmiş ve Tanzimat Fermanı ilan edilerek kapsamlı bir reform hareketine girişilmiştir. Bu bağlamda Tanzimat ile başlayan süreçte Maliye Nezareti kurularak mali disiplin ve denetiminin ön plana çıktığını görüyoruz. Çıkarılan nizamname ve salnameler ile mali kurallar getirilmeye ve geliştirilmeye gayret edilmiştir. Avrupa'da uygulanan mali bütçe yapma teknik ve yöntemleri benimsenerek yıllık gelir, gider ve yatırım planları ile bunların denetiminin yapıldığı sal muhasebe kayıtları (kesin hesap) tutulmaya başlanmıştır. 1876 Kanunuesasi içerisinde bütçe hakkı ve kesin hesap kanunlarını ihtiva eden maddelere yer verilerek, bu durum anayasal hak ve güvenceye kavuşturulmuştur.