Her şey günümüze kadar ulaşan bazı kuralların temelinin atıldığı bir maça dayanıyor. 1866 da oynanan maçtan bu yana geçen sürede birçok şey değişti. Değişmeyen ise sahada mücadele eden 22 futbolcu ve onları saha dışında destekleyen taraftarları.
Aradan geçen zaman futbolun sosyal ve duygusal yönden göz ardı edilmesine sebep olurken, aynı zamanda endüstriyel bir hal almasını da hızlandırdı. Günümüzde spor endüstrisi içerisinde ciddi bir hakimiyet kuran futbol oyunu milyarca dolara ulaşan ciroya ve onları takip eden milyonlarca taraftara ulaştı. Milyar dolarlık cirolar birçok şeyi değiştirse de yenenin, yenilenin, şampiyon olanın, kaybedenin olduğu, oyunun özünü yani rekabeti değiştiremedi.
Evet yıllar sadece rekabeti değiştiremedi. Sadece sahadaki futbolcular değil tribünlerdeki izleyiciler ve diğer taraftarlarda bu rekabeti yaşamaya devam etti ve aralarına yeni taraftarlar katıldı. Bu oyun yeryüzünde var olduğu sürece de aralarına yeni taraftarlar katılmaya devam edecek.
İşte bu kitap; futbolun asıl muhatabı olan taraftarların incelendiği ve görüşlerine yer verildiği bir kaynak, futbolun kontrolünü elinde bulundurmak isteyenler için taraftarın bir uyarısı niteliğindedir. Kitapta şimdiye kadar yazılmayanı bulacaksınız. Bir takımın taraftarı olan ancak çeşitli sebeplerle stadyumlara gitmeyen gerçek kişilerin görüşlerini öğreneceksiniz. Onların stadyumlardan ve futboldan beklentilerini, hangi durumlarda stadyumlara gidebileceklerini okuyacaksınız. Kitabı okuduktan sonra futbol endüstrisi içerisinde taraftarın göz ardı edilmemesi gerektiğini, onların fikirlerinin de futbol oyununa yön verebileceğini anlayacaksınız.