Büyük aslan avcısı Tartaren, Fransa'nın güneyinde küçük bir kent olan Taraskon'da yaşamaktadır. Şöhretine şöhret katmak için bu Fransız Don Kişot, serüven aşkıyla yanıp tutuşarak Afrika'ya aslan avına çıkmaya karar verir. Cezayir'de günlerini aslan aramakla harcarken başından türlü komik olaylar geçer. Kahraman Tartaren'in Taraskon'a dönüşünde beraberinde getirdiği şey ise hiç de öyle avlanmaya değer bir şey değildir!
Natüralizm akımının temsilcilerinden Alphonse Daudet'in ince ve zekice bir alaycılıkla kaleme aldığı bu eser, dünya mizah edebiyatında klasiklerden sayılmakta ve Fransız taşra hayatını muziplikle okuyucunun gözleri önüne sermektedir.
Taraskonlu müezzin derlenip toplandı. Biraz bekledi. Sonra hakiki müezzinlerin yaptığı gibi sağ elinin başparmağını kulağının memesine koyarak ezberlediği ahenk ile "Allahuekber, Allahuekber!" diye ezana başladı. Ezandan hatırında kalan bir de "Eşhedüellailaheillallah!" idi; onu da söyledi. Aşağısını da istediği gibi şöylece uydurdu:
"Muhammed, Kur'an, Doğu, baş ağalar, aslanlar, Mağribîler… Bunların hiçbirinin artık bence kıymeti yok. Buralarda Türklükten eser kalmamış. Dolandırıcılardan başka kimse kalmamış… Yaşasın Taraskon!.."