Tarihi belgeler çok önemlidir ve tarihimizin muhteşem bilgilerini ihtiva etmektedir, tarihimizi aydınlatmaktadır. Bu belgeler, tarihin bilinmeyenlerini aydınlatarak geleceğe rehber olmakta ve ışık tutmaktadırlar. Orta Asya'da, ilk Türklerde ki kitabelerden başlayarak menşurlar, fermanlar, fetvalar, ahitnameler, vasiyetnameler, vakıfnameler, nizamnameler, zafernameler, beyannameler gibi ata büyüklerimiz Han, Hakan ve Sultanların imza ve mühürleri ile yayınlanan belgeleri konularına göre bir bir açıklayarak bugünkü ve gelecekteki Türk nesline aktararak faydalı olmak istedim.
Türk tarihinin ilk çıkışından beri Tarihimizi Aydınlatan Belgeler'i, ana kaynak eserlerden araştırıp inceleyerek geçmişi doğru anlayabilmek ve doğru olarak intikal ettirebilmek için doğru bilgilere ulaşmaya çalıştım. Bunların yazımı sırasında da, anlatıma sadelik ve akıcılık vererek, herkesin anlayabileceği bir üslup kullandım.
Her milletin mili bir tarihi vardır ve her millet kendi öz tarihi ile övünmeli, ataları ile iftihar etmelidir. Milli tarih, milli şuuru yaratır. Milletleri ayakta tutan ise milli şuurlarıdır. Bugünkü ve gelecekteki nesillere bu milli şuur verilmelidir. Her milletin tarihi, o milletin kimliğidir. Milli kimliğini tanımasını sağlar.
Atatürk bu konuda "Eğer bir millet büyükse kendisini tanımakla daha büyük olur" diyerek Türk gencinin tarihini öğrenmesini istemiştir. Bilgileri, atalarının mirası ile zenginleşen nesiller, kendilerine emanet edilen tarihlerini ve kültürlerini gelecek yüzyıllara layıkıyla taşımalıdırlar. Bu nedenle yeni yetişen nesiller Tarihimizi Aydınlatan Belgeler de atalarının idealini, dilini, kültürünü, inanç ve imanını anlar, duyar, yaşayabilirse milletinin gelecek kaderini güçlü tutarlar. Çünkü, milletlerin geleceğini ancak yeni nesiller tayin eder. Tarihçi Abdulbaki Gölpınarlı "Dününü bilmeyen bugünü anlayamaz; bugünü anlamayan yarını göremez, yarını inşa edemez; hatta dünden gelen hamlelerin nedenlerini bile düşünemez" demektedir.