ÖDP, dışa dönük politikaları, kısmen de meydanın katkısıyla aslında kendisine ait olmayan bir imajla siyaset sahnesinde yerini alıyor. Yaşadığımız günlerin hafızamıza "aşkın ve devrimin partisi" diye kazıdığı asıl adıyla "özgürlük ve dayanışma" partisi, kamuoyunda genellikle sanıldığının aksine bir "şirinler" partisi değil, "gerçek demokrasi" isteyen bir parti. Programında açıkça "özgürlükçü, özyönetimci, enternasyonalist, demokratik planlamacı, doğa-insan ilişkilerini yeniden tanımlayan, militarizm karşıtı ve cinsiyetçi olmayan bir sosyalizm doğrultusunda, sermaye güçlerinin egemenliğini ve emperyalizmin tahakkümünü ortadan kaldırmayı amaçlar" diyen radikal bir parti. Özellikle kullandığı eylem biçimleri yüzünden sağdan ve soldan bir dizi "aşırı yorum"un muhatabı kılınan ÖDP'yi olduğu gibi anlamayan çalışan bu kısa metin, içerdiği tüm politik argümanlara, açık ÖDP tarafgirliğine ve tüm "bilimsel iddiasızlığına" rağmen şimdiye dek ÖDP'yi, güncel siyasal yönelişleri, iç çatışmaları, tarihsel referansları, programı, tüzüğü, kongre kararları üye profoliyle toplumsal bir olgu olarak tarihsel bağlamı içinde iyice görünür kılan yazarlar, sonuçta; üç kuşak sosyalistlerin serüvenini anlatıyorlar. Bu serüven bir dizi acı, yenilgi, fakat daha fazla umut ve yaşama bağlılıkla dolu görünüyor. Sözü edilen serüven, dünyayı değiştirmek isteyenlerin tarihsel eylemidir. Toplumsal eşitlik ve özgürlük fikrine hala inananların, insana dair umudunu yitirmeyenlerin bu serüvene kayıtsız kalamayacağını düşünüyoruz. Elinizdeki bu çalışma, yalnızca ÖDP'yi anlatmıyor, ÖDP'nin de kolektif bir serüvencisi olduğu tarihsel yolculuğa çağırıyor; dansa ve güle...