"Musikimizin yüksek sanatlı, süslü ve klasik formlarından biri olan "Nakış", Abdülkadir Meragi'den (XIV. asır) başlayarak ve çeşitli farklılıklar göstererek günümüze kadar gelmiştir. Uzun soluklu eserler arasında kabul edilen ve büyük bir sabır, şevk, zevk ve klasik kültürü gerektiren Nakış formundaki örneklere bugün pek rağbet gösterilmemektedir. Bu sebeple O'nları unutulmak ve yanlışlıklar içerisinde kaybolmaktan kurtarmak, onları tam ve doğru bir şekilde icra etmekle, sanatımıza güç kazandırmış oluruz. Klasik eserlerimiz musikimizim temelini teşkil ettiğinden, onları korumak vicdani vazifemizdir. Tabiidir ki Nakış diğer klasik formdaki büyük eserler gibi ömrünü doldurmuştur. Bugün klasik anlamda Nakış bestelemek herhalde doğru olmayacaktır. Her ne kadar Nakış'ın karakteri bir Kâr, bir Murabba kadar ağır değilse de bugünün zevk ve isteklerine de uygun değildir. Çünkü bugün daha kısa sürede icra edilen, sözleri daha kolay anlaşılan eserler dinleyici bulmaktadır. İşte, bugünün zevk ve istekleri doğrultusunda günümüz bestekarları, Nakış formunun özelliklerinden yararlanarak yeni eserler ortaya çıkarabilirler görüşündeyim."