Kadın, aile ve toplum arasında bir köprü görevini görür. Kadının toplumlarda yerine getirdiği görevleri itibariyle, sosyal sistemin işleyişine katkısı büyüktür. Aile ve toplumun temel unsuru olan kadınların kızlık döneminden itibaren iyi şekilde yetiştirilmesi gerektiği büyük önem arz etmektedir.
Bir toplumda kadınlar anne, kadınlar eş, kadınlar günlük hayatımızda karşılaştığımız birçok soruna çözüm üretebilen eşsiz varlıklardır. Bu arada medya yoluyla Selçuklu ve Osmanlı saraylarındaki hanımefendileri olduklarından farklı göstermeye çalışan art niyetli kişilerin verdikleri yanlış bilgileri düzeltme söz konusu olacaktır.
Fizyoloji ve psikoloji cihetinden kadının tabiatı ayrıdır. Kadın, aynen erkek gibi değildir. Fakat bu demek değildir ki kadın, erkekten üstündür. Yahut erkek kadından değerlidir. Kadınla erkek havadaki azot ve oksijen gibidir. Hava ne azot, ne de oksijenden ibarettir. Bunların her ikisinin birleşmesi havayı teşkil etmektedir. Aklı olan karı koca, birbirini üzmez. Hayat arkadaşını üzmek, incitmek, ahmaklık alametidir.
Hazret-i Muhammed (aleyhisselâm), "Kadınlar, akıl ve gönül sahibi erkeklere hükmederler." buyurmuştur. Hakikat de budur. Akıllı ve ince ruhlu bir erkek, kadınlara karşı daima anlayışlı ve şefkatli olur, onlara sertlikle muameleden çekinir, onları kırmak ve incitmek istemez. Buna mukabil cahil ve akılsız erkekler, kadınları ezerler, onlara karşı sert ve kaba olurlar.
Bu eser, üç bölümden ibaret olup, birinci bölümde örnek sahabî, evliyâ ve âlim kadınlar işlenmiştir. İkinci bölümde peygamberler dönemi ile Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerindeki örnek kadınlar kaydedilmiştir. Üçüncü bölümde ise feminizm, peygamber efendimizin niçin çok evlendiği ve kadınlarla ilgili ilginç olaylar ele alınmıştır. Şüphesiz tarihteki örnek kadınlar çoktur. Fakat bu eserde ilk planda tanıtılması gereken mahdut sayıdaki örnek kadınlara yer verilmiştir.