Adil Akkoyunlu, İslam Tarihi serimizin bu kitabında size, Endülüs ülkesini gezdirmek istiyor.Müslümanlar, Endülüs'e 711'de girdiler.1609 sürgünüyle bu topraklardan ayrıldılar.Sekiz asırdan fazla hüküm sürdüler. Endülüs'ü dünyanın ilim, kültür ve sanat merkezi haline getirdiler. Eski yerleşim yerlerini imar ettiler ve yeni modern şehirler inşa ettiler. O coğrafyada tarihin en büyük medeniyetini kurdular. Caddelerini,Sokaklarını ışıklandırdılar, güllerle, çiçeklerle donattılar. Oysa o dönemde Avrupa'nın sokaklarında çamurdan ve pislikten geçilmiyordu. Avrupalılar, temizliği, insanlığı ve medeniyeti Endülüslü Müslümanlardan öğrendiler.
Avrupa'nın reform ve Rönesans hareketlerini Endülüs başlattı.Daha sonra Müslümanlar ayrılığa düştüler.Saltanat uğruna birbirleriyle savaşmaya başladılar.Bunu fırsat bilen Barbar Avrupalılar, yaptıkları antlaşmayı hiçe sayarak Endülüs'ü işgalettiler. Endülüs'ü bir kabristan haline getirdiler.Binlerce ilim adamını, kitapları ve büyükbir medeniyeti yok ettiler. Bir yeryüzü cenneti olan Endülüs'ü, cehenneme çevirdiler. Tarihin en büyük katliamını yaptılar. Sağ kalanları ise Hristiyanlaştırdılar veya sürgün ettiler. Bir tek Müslüman bırakmadılar.
Müslümanlar birlik olmadıkları için İslam düşmanları, aynı vahşiliği bugün de başka İslam topraklarında sergiliyorlar.Okumak gerek tarihi… İbret almak için okumakgerek… Endülüs'ü okumayan, İslam tarihini okumuş sayılmaz.Tarihini bilmeyenler, yaşadıkları zamanı da bilemezler ve geleceği göremezler. Tarih, geleceğe ışık tutar.Nesillerini, gerektiği şekilde yetiştiremeyen toplumlar, geleceklerini karartırlar. Mutsuz vehuzursuz dünya insanlığı, bugün bu sorumluluğunu yerine getirmemenin cezasını çekiyor.
Adil Akkoyunlu, bu kitabını da roman tadında, şiirimsi bir anlatımla sunuyor.