Muhakkak ki akıl ve nakil, kitap ve sünnet görüş birliği etmiştir ki dünya fânîdir, süratle harap olup yok olmaktadır. İzzeti zillettir, nimetleri azap, içecekleri ise seraptır.
Ahiret yurdu ise asıl yaşanacak yerdir. İman ehli olanlar, muttakiler için hazırlanmıştır. İzzeti bâkî ve ebedîdir, nimetleri sâfî ve sonsuzdur.
Ahiret yurdunda bu üstünlüklere kavuşmak ise peygamberlerin sonuncusu, gelmiş geçmiş bütün insanlığın efendisi Hz. Muhammed'e (s.a.v) inanç, söz, fiil ve ahlakta uymakla mümkündür.
Tarîkat-ı Muhammediyye ve Sîret-i Ahmediyye'yi yazmayı istedim ki bu yola girenlere bir rehber olsun. Ona müracaat edilsin de doğruyu bulan hata edenlerden, kurtuluşa eren helak olanlardan ayrılsın.