Tarım, insanlık tarihi ile başlayan dünyanın en eski ve ilk mesleklerinden birisidir. İnsanın temel ihtiyaçlarından olan biyolojik gereksinmelerini karşılayan ve olmazsa olmaz olan bir faaliyetler dizinidir. Bu yönüyle diğer sektörlerden önemli ölçüde farklılık göstermektedir.
Her şeyden önce tarım ürünleri insan ihtiyaçlarını karşılayan yaşamsal ürünlerden oluşmaktadır. İnsanlar önce beslenmek sonra da diğer ihtiyaçlarını gidermek zorundadırlar. Bu nedenle insanların yaşamsal önemde ürünlerin üretildiği tarım sektörü her ülke için vazgeçilmez sektörlerden birini oluşturmaktadır.
Tarım; birçoğumuza göre tarım, bitkisel ve hayvansal ürünler üretmektir.Oysa bugün, tarım, bitkisel ve hayvansal ürünler üretiminin dışına taşmış ve bunları işlemek, geliştirmek, yeni birtakım ürünler ortaya çıkarmak şeklinde bir faaliyetler dizinine dönüşmüştür. Bir diğer ifade ile artık basit birtakım temel ürünler üretimi tarımsal faaliyetler olarak algılanmamakta onların sanayi şekline getirilmesi de tarımsal faaliyetlerin devamı olarak görülmektedir.
Tarım dünyadaki en eski ve yaygın mesleklerden birisidir. İlk çağlarda insanlar toplayıcılık olarak ifade ettiğimiz tarımsal faaliyetlerle uğraşmışlar, daha sonra işlemeli tarım şekline dönmüşlerdir. Bugün bile dünya yüzeyinde toplamak sureti ile tarımsal faaliyetler devam ede gelmektedir. Toplayıcılıkta göçebe bir yaşam tarzı mevcut iken, tarımsal faaliyetlerin belirli yöre ve bölgelere bağlanmasından sonra yerleşik tarıma geçilmiştir. Bu süreç ilkelerin gelişme düzeyi ile yakından ilgilidir. Toplayıcılık aşamalarında tarımsal faaliyetler ancak kişinin ya da ailesinin ihtiyacını karşılayabilecek durumda iken geçimlik tarım kişiden daha geniş aile düzeyine taşınmaktadır. Tarımsal faaliyetlerin toplayıcılık düzeyinden kurtulması ile geçimlik tarımsal faaliyetler ortaya çıkmaktadır. Geçimlik tarım aynı zamanda ilkel tarım faaliyetlerinin geldiği son aşamadır.