Bu yamaç öylesine yüksek, öylesine heybetliydi ki, dünyanın ucu, en uç noktası olarak geliyordu gözüne!...
Okul ve gençlik yıllarında dünyanın en yüksek dağı olarak Everest'in öğretilmesi de, onun bu yamaca olan bakışını hiç ama hiç değiştirmemişti.
Everest ne kadar yüksek olursa olsun bir Everesti milyarlarca insanla birlikte paylaşacak birisi değildi. Hem Everesti bütün insanlarla paylaştığı zaman, kendi hissesine kaç santim düşerdi ki!...
Oysa insanların geneliyle bir dağa sahip olmaktansa, tek başına bir tepeye sahip olmak çok daha önemli, çok daha anlamlıydı onun için!...
Evet, onun Everesti bu yamaç idi!...Yıllar geçerek kendisi büyümüş, fakat iç dünyasındaki bu görkemli yamaç, hiç mi hiç küçülmemişti!...
Ve şimdi o, dünyanın bu ucuna, dünyadan ayrılmak için gelmişti! Nitekim dudaklarından gayriihtiyari dökülen sözler, bu bilincin, bu isteğin, bu sevginin bir ifadesiydi.
"Veda yamacı !... Merhaba!...."