Gerilim dozu hiç düşmeyen bir Camilla Lackberg romanı…
Denizde bulunan bir kız çocuğu cesedi, küçük ve sakin kasabanın akla hayale gelmeyecek sırlarını ortaya çıkarıyor…
Son sepet takılmış gibiydi, sert bir hamleyle çekmek için ayağını teknenin küpeştesine dayadı. İpin yavaş yavaş gevşediğini hissetti ve sepetin zarar görmemiş olmasını diledi. Eski ahşap teknesinin küpeştesinden eğilip ne durumda olduğuna baktı. Ama yukarı gelen sepet değildi. Kabaran deniz, bir an için gökyüzünü işaret ediyormuş gibi görünen beyaz bir el tarafından yarıldı.
Fjällbacka'da denizde boğulmuş küçük bir kızın cesedi bulunur. Önce bunun bir kaza olduğu sanılsa da, adli tıp sonuçları küçük kızın cinayete kurban gittiğini göstermektedir. Savunmasız bir çocuğun öldürülmesi kasaba halkının olduğu kadar, Fjällbacka polisinin de kanını dondurur.
Polisin araştırması, bu sakin kasabada akla hayale gelmeyecek karanlık sırları açığa çıkarırken, komşular arası kan davalarının da iyice şiddetlenmesine yol açacaktır.
"Müthiş bir tempo… İnsan psikolojisinin karanlık bölgelerine
nüfuz ediyor."
Sunday Times
"Läckberg kan dondurucu sahneler ile sıcacık aile ortamını harmanlamakta çok usta."