Belirli bir disiplin gerektiren tüm yaratıcı süreçlerde olduğu gibi akademik yazım da kendine özgü kurallar bütününden oluşmaktadır. Tasarımcılar tarafından kabul edilmesi gereken en önemli konu, kendilerini belirli kurallar/kalıplar içinde sıkışmış olarak nitelendirmeden yeni bir temsil yöntemine uyum sağlamaya çalıştıklarını düşünmeleridir. Bu strateji sayesinde akademik yazımın kendine özgü kuralları ve uygulamalarına uyum sağlamak kolaylaşacak, nesnel, eleştirel ve akılcı temsil yöntemleri daha verimli şekilde kullanılabilecektir. Tasarım disiplinleriyle ilgilenenlerin akademik yazımın kuram ve uygulamaya dayanan klasikleşmiş pozitivist anlayışı, yaratıcı düşüncenin subjektif görüşleriyle çoğu zaman örtüşmemektedir. Bu nedenle tasarımcılar için akademik yazım tekniklerinin yeniden gözden geçirilerek tasarım disiplininden gelenler için uygun hale getirilmesi gerekmiştir. Akademik yazımın öğelerini oluşturan makale, bildiri, bilimsel poster gibi yazım teknikleri gibi ilk bakışta oldukça basit görünen temsil araçlarını tasarım kimliğine sahip kişilerin büyük çoğunluğu yabancı bir dil gibi görmektedirler. Çeşitli detaylardan oluşan bu karmaşık dil, kurallı ve biçimsel olduğu için yaratıcı düşünceyi özgürce ifade etmek oldukça zor görünmektedir. Halbuki, tüm tasarım disiplinlerinde olduğu gibi akademik yazımın da kendi içinde belirli bir sistematiği vardır. Akademik yazımı geliştirmek için bu düşünce sistematiği öğrenilebilir. Bu bağlamda çalışmada tasarım disiplinlerinden gelen kişilerin kullandıkları yöntemlerle, akademik yazımın geliştirilmesi hedeflenmektedir.