İnsan, tarih boyucna yaratıcı güç ile temas halinde olma ihtiyacı içinde olmuştur. Bu manevi ilişki, çeşitli şekillerde ortaya çıkmıştır. Yarıtcı gücün iltifatına ulaşabilmek için, ona sunulan hediyeler ve kesilen kurbanlar, yapılan en önemli faaliyetler arasındadır. İnsan yaratıcı ile ilişki içinde olmak ve onun lütuflarına kavuşabilmek için bazı kereler kişisel eylemlerde de bulunmuştur. Yani kul, yaratıcısına yakın olma istek ve eylemini taşımıştır. O halde, tasavvufi veya mistik faaliyetler her zaman var olmuştur. Adı ve çeşidi ne olursa olsun, insandan yaratıcısına doğru bir yakınlaşma faaliyeti vardır. Bu sebeple her dinde ve her millette kendini gösteren bu faaliyetleri yakından bilmek bir ihtiyaç olmuştur. İslam Düşünce Tarihinde, Tasavvuf adı ile kendini gösteren bu yakınlaşma hareketi, gerçek yönüyle bilinmeli ve peşin fikirlerden uzak kalınmalıdır. Türk insanının her anında başvurduğu, kendisi aracılığyla yüceliğe nasıl eriştiklerini bilmek, gerçeğe ulaşmak demektir. Hayıt zevkle idrak etmek, varlığa sevgiyle bakmak, gözü ve gönlü, iyi ve güzel olana açmak ve nihayet, yüce Allah'la beraber görmek ve konuşmak demek olan "Tasavvufi Düşünce'yi yakından tanımak, Türk insanının hayatına yeni bir ufuk kazandıracaktır. İştebu kitap, gerçeğe ulaşmak yenibir ufuk kazanmak, kalbimizi yaratıcıya yönlendirmek için bir vasıta olarak görev ifa edecektir. Türk okuyucularına böyle bir eseri sunmaktan kıvanç duyuyoruz.