"Ey İnananlar, sizden kim dîninden dönerse Allah yakında öyle bir toplum getirecek ki (O) onları sever, onlar da O'nu sever. Mü'minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı onurlu ve katıdırlar. Allah yolunda cihâd ederler ve hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazlar" (Mâide, 5/54.)
III./IX. yüzyıldan itibaren tasavvufî hayatta şekil ve merasimin fazla itibar görmeye başlaması, ihlâs ve öze önem veren bazı Horasan-Nişâbur sûfîlerince bir sapma olarak değerlendirildi. Bunun sonucunda şekilciliğe şiddetle tepki gösteren bir öze dönüş hareketi başladı. Melâmiyye veya Melâmetiyye adını alan bu akımın ilk temsilcisi olan Hamdûn Kassâr'a (k.s.) göre Melâmet, "kınayanın kınamasından korkmama" esasına dayanır.
Çalışmamızın Tasavvuf'ta Melâmetîlik konusunun doğru anlaşılmasına bir katkısı olacağını umuyoruz. Ayrıca bu alanda daha detaylı çalışmalara ön ayak olmasını bekliyoruz. Muvaffakiyet Allah (C.C.)'tandır.