Denize bakıyorum, denizin yüzeyini görüyorum. Gördüğüm bir yüzey. Derinliği göremiyorum ve derinliğine nüfuz edemiyorum denizin. Sadece derinliği olduğunu varsayıyorum. Körfezin öte yakasında evler görüyorum. Sadece dışını görüyorum evlerin. Bu görüntülerin gerisinde duran derinliği, oylumu ve evlerin içerdiği yaşayan ve yaşamayan varoluşu ancak 'varsayabiliyorum'. Hep bir görüntüler toplamının ötesinde varsayılan bir uzamda, daha genişi, bir evrende bulunuyorum.