Çocukluğum; keşif ve oyunlarla dolu dolu yaşadığım, aynı zamanda doğup büyüdüğüm Ağrı ili'ne bağlı, Şeko/Başçavuş Köyü'nde geçti. Yazları orijinal adıyla Sineg Yaylası'na çıkardık (1993'ten bu yana gidemedim). Korku nedir bilmeksizin; kurt ulumaları, rüzgâr ıslıkları eşliğinde ve binlerce yıldıza bakarak uykuya daldığım geceler çoktur. Geceleri, yaklaşık 20 Km ötedeki Ağrı İli şehir merkezinin bir arada yanmakta olan bir kaç mumu andıran görüntüsü hâlâ gözlerimin önündedir... Bu öyküler tamamen hayal ürünüdür. Öykülerin geçtiği yerler gerçek olmakla birlikte, hatırladığım kadarıyla tasvir ettim. Keza Ahmed-i Xani Hazretleri'nin başından geçenleri anlattığım öykü de hayal ürünü olmakla beraber, manevi varlıkları ve henüz Türkçeye çevrilmekte olan eserleri vazgeçilmez kılavuzlarımdır. Ağrı İli, her ne kadar çeşitli sorunlarla mücadele halindeyse de yetişmekte olduğuna inandığım; azimli, hedefli, yürekli, vefalı ve en önemlisi, değerlerini tanımaya ve yaşatmaya çalışan delikanlılarına/gençlerine bir katkım olmasını temenni ediyorum. Öte yandan okunmaya değer bulup bu kitabı alan ve okuyan herkese şükranlarımı sunuyorum.