Osmanlı medeniyeti genelde tasavvufî ve irfani bir hususiyet arzeder. Davud Kayseri, Molla Fenari ve İbn Kemal gibi şahsiyetlerin bu tasavvuf ve irfan çehresini çizerken ilham kaynakları büyük ölçüde İbn Arabi ve Mevlana olmuştur. Bu çehrenin ortaya daha belirgin şekilde çıkması için yapılan çalışmalar yoğunlaştıkça, özellikle İbn Arabî'nin Osmanlı medeniyetindeki tesirleri daha iyi anlaşılacaktır.
et-Tedbiratu'l-İlahiyye, İbn Arabî'nin tefekkür dünyasını tanımamıza elveren bir tasavvuf klasiğidir. Şeyh-i Ekber bu eserinde Aristo'ya nisbet edilen "Sırru'l-esrar" adlı felsefî siyasetnameyi tasavvufî açıdan yeniden yorumlamış ve gerek İslam kültürünün cihanşul karakteri gerekse kültürel özümlemenin metodu hakkında ilgi çekici bir misal sunmuştur.
Eseri A. Avni Konuk Bey'in tercüme ve şerhiyle okuyacaksınız. Merhumun Türkçe'sini aynen muhafaza ederek günümüz harfleriyle yayına hazırlayan Prof. Dr. Mustafa Tahralı bu titiz çalışmasıyla tasavvuf literatürüne çok önemli bir katkıda bulunuyor; esere yazdığı giriş, eklediği lügat ve indeks ile metni modern insan için daha da ulaşılabilir kılıyor.