Hayatımızdan çalınanlar, ancak fark ettiğimiz kadar!
"Hiç açığa çıkmamış, hiç bilinmemiş bir gerçek var olmuş sayılır mıydı? Ya da her gerçeğin bir gün ortaya çıkacağı kendine ait bir zamanı mı vardı? Bilmezden, görmezden gelmenin sonu nereye varırdı? Tedvian diye fısıldadım. Kiminin savurup attığı, kiminin kilitler ardına sakladığı belki de hep aynı sırdı."
Evkaf-ı İslâmiye Müzesi'nde işlenen bir cinayet, Mezopotamya'ya uzanan bir sırrı ortaya çıkarır. Bu esrarengiz cinayeti araştıran cinayet büro ekibi; ihanet edenleri cezalandırmak için Mezopotamya topraklarında kullanılan kızıl sıvı zehrinin izini sürerek, İslam âlimi El Cezerî'nin yaptığı ve Cizre Ulu Camii kapısının üzerinde yer alan ejderli kapı tokmaklarına ulaşır.
İyiliğin ve kötülüğün sembolü olan 13. yüzyıla ait bu bronz tokmaklardan biri; 1969 yılında cami kapısından sökülerek yurtdışına kaçırılmıştır ve bugün Danimarka'da özel bir müzede sergilenmektedir. İstanbul'daki diğer kapı tokmağı ise Tedvian formülleri sayesinde korunmuştur.
Tedvian sürükleyici kurgusunun yanı sıra; okurlarına Türkiye topraklarına ait bu eserle ilgili çarpıcı bir gerçeklik de sunuyor.