William Greider, küreselleşmeyi, neşeli bir kayıtsızlıkla önüne çıkan her şeyi tahrip edip biçerek, bütün sınırları hiçe sayarak ilerleyen, ardında muazzam bir servet kaybı ve insanlık trajedisi bırakan devasa bir makineye benzetiyor.
Tek Dünya, masa başında yazılmış kuramsal bir küreselleşme çözümlemesi değil, Yazar, kitabın sayfaları boyunca bazen Bangkok, Tayland, Kuala Lumpur ve Yokohoma'da, bazen Varşova, Pekin ve Hong Kong'da ortaya çıkıyor ve bize, evrensel bir biriktirme ve inşa etme arzusuyla ateşlenen insan yaratıcılığının ortaya çıkardığı görkemi ve sefaleti aynı anda gösteriyor; işçilerle, işadamlarıyla, teknisyenlerle yaptığı konuşmaları ve kendi gözlemlerini aktarıyor.
Greider'e göre dünya, devletlerin ve hükümetlerin denetiminden çıkan yeni bir küresel sanayi devrimi yaşamaktadır. Halklar ve uluslar, yeni ticari ilişkilerin ağında tuzağa düşürülmekte ve kendi yazgıları üzerindeki denetimi kaybetmektedir.
Tek Dünya, o devasa makinenin artık kendi başına hareket ettiğini ve insanlığı bir uçuruma doğru sürüklediğini göstermekte, sonuçları çözümlemekte ve bütün dünya devletlerine ve halklarına, sosyalizmin ve kapitalizmin genel mantığını aşarak müdahalede bulunma çağrısı yapmaktadır.