Nitekim bugünün ve İslâmî davet tarihinin en büyük sorunlarından biri, yetki sahibi olmayan kişilerin, ehil olmayanların çektikleri tekfir kılıcıdır. Bu eserde, tekfiri fıkhî açıdan ele almak yerine, yeterli olduğu kadarı ile yapılan aktarımlarla, davetçi kardeşlerimizin dikkatlerinin asıl meşgul olmaları gereken noktanın, varmaları gereken menzilin resmini çizmeye çalıştım. Tekfir ve davet arasındaki ince çizgiyi açıklamaya gayret ettim...
Davet ve tekfir konusunda ayrıntıları atlayıp satır aralarını gözardı ederek hataya düşenler, samimi niyetlerle davet çalışması içinde olan genç kardeşlerimiz olduğu için, kitabı onlara hitâben Tekfir Yanılgısı diye isimlendirmeyi uygun buldum.