Günümüzde kesin bilgi içermeyen sınırlı birkaç kaynağa dayanılarak "Enderûn Teravihi" şeklinde adlandırılması, saraya mahsus veya saray tarafından ibadet hayatında ihdas edilmiş bir uygulama düşüncesini çağrıştırmaktadır. Ancak tekkelerde teravih namazı aralarında okunmak üzere tertip edilmiş yazma ve matbu kaynaklar incelendiğinde, bu uygulamanın araştırmalarda bahsedildiği şekilde sarayla ilgili veya câmilerle sınırlı olmadığı, tekkelerde de çok daha geniş bir makam çeşitliliğiyle ve coşkun bir irfani birikimle uygulandığını görülmektedir.
Bu çalışmada, Halvetî-Sünbülî Dergâhı'na ve Kasımpaşa Mevlevîhânesi'ne ait yazma eserler ile Rıfai Dergahı postnişini Şeyh Hayrullah Taceddin tarafından hazırlanan eserler üzerinden, İstanbul tekkelerinde teravih namazlarında uygulanan müzikal icrâların karakteristiği ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Ayrıca günümüzde bestesi unutulmuş eserlerin güftelerinin ve makamlarının tespit edilmesi sayesinde, bu eserlerin tekrar bestelenerek günümüz mûsikî icrâlarında yer almaları için bir imkân sağlanmıştır. Bu çalışmada bestesi tespit edilemeyen eser notalarının eksikliklerini bundan sonra yapılacak baskılarda giderebilmek en büyük temennimizdir.