Televizyon ve şiddet konusu çeşitli boyutlarıyla çok uzun zamandır gerek kamuoyunun gerek araştırmacıların ve gerekse hükümetlerin gündeminde önemini korumaktadır. Ancak konuyla ilgili yine çok uzun zamandır bir kısır döngü içinde sıkışıp kalmışlık durumu bulunmaktadır. Bu kısır döngü, konunun dört tarafı diyebileceğimiz halk, araştırmacılar, hükümetler ve televizyon endüstrisinin çeşitli nedenlerle konuya farklı açılardan yaklaşmaları ve dolayısıyla farklı çözümler getirmelerinden kaynaklanmaktadır. Bu sorun karşısında hükümetlere düşen görev ise, denetim ve çeşitli düzenlemeler yapmaktır. Ancak konunun bu kısmında da bazı sorunlar karşımıza çıkmaktadır. Çünkü günümüz Pazar merkezli dünyasında konuyla ilgili olarak hükümetlerin elini kolunu bağlayan, endüstriye direkt müdahale etmesini önleyen bazı etkenler bulunmaktadır. Geliştirilen politikalar, dikkatlerin ve sorumluluğun endüstriden izleyici üzerine atılması işlevini görmekte, bunun dışında bir çözüm getirememektedir. "Televizyon: Mesih mi Şeytan mı?", televizyon ve şiddet konusunu tüm bu açıdan inceleyen ve hepsi aynı zamanda birer televizyon izleyicisi olan konunun tüm tarafları için aydınlatıcı bir çalışma.