Semevi kitaplar arasında orjinalliğini koruyan tek kaynak olması hasebiyle Kur'an, tarihin her döneminde farklı açılardan inceleme konusu yapılmıştır.
Müslüman bilginler bir yandan onun yüce mesajını insanlara ulaştıracak çalışmalar yaparken diğer yandan lafız olarak tespitini ve sonrakilere aktarılış biçimini ele alan eserler telif etmişlerdir. Bununla da yetinmeyip, Mushafları yazı, sistematik ve estetik açıdan zirveye taşımışlardır. Zira Müslümanlar için en önemli dini değerler olan Mushaflar, ilk dönemden başlamak üzere hem yazı hem de estetik açıdan sürekli gelişme kaydetmiştir. Kur'an'ın kolay ve doğru okunması için bir yandan yazım kuralları geliştirilirken, diğer yandan da sanatsal açıdan insanların gözüne ve gönlüne hitap eden yönleri en güzel motiflerle ortaya konmuştur.
İslam medeniyetinde Mushaflara duyulan sevgi ve saygı, yazıyı en büyük sanat dalı haline getirdiği gibi bu çerçevede tezhip, ciltçilik, ahşap vd. gibi bir çok sanat dalının da ortaya çıkmasını sağlamıştır. Böylece Mushaflar, güzel sanatlara ait estetik anlayışın ve tavırların da ilk ve en önemli modelini oluşturmuştur.