Tiyatro ve seyirci ilişkisi Antik Yunan'dan günümüze, tiyatronun, toplumsal ve kültürel yapının değişmesine paralel olarak birçok değişikliğe uğradı. Ancak bu değişikliğin evrimsel bir ilerlemenin ürünü olmadığı aşikâr. Günümüzün kapitalist ve küresel dünya sisteminde tiyatro seyircisi, tüketim toplumunun davranış ve alışkanlıklarına dönük bir yöneliş izleyerek "hızlı" bir alış-verişi talep ettiği için koltuğunda duramıyor ve teknolojinin nimetlerini kullanarak kendi rahatlama merkezlerine sığınıyor. İki veya üç saat süren bir oyunu izlemeye tahammül edemeyenler için akıllı telefonlar uygun bir kaçış yolu sağlıyor. Hatta bazıları uzun oyunlarda değil, süre olarak daha kısa oyunlarda bile telefonlarını ellerinden düşürmüyor, sürekli oyunu fotoğraflıyor ya da sıkıldıklarında onunla ilgilenmeye başlıyorlar. Dikkatlerinin bu ölçüde dağılmalarına nelerin neden olduğu uzun bir inceleme konusu. Oyunun beğenilme düzeyi bu durumun derecesinde oynama yapabiliyor. Ancak keyifle izledikleri oyunda bile, sürekli akıllı aletleriyle fotoğraf çekmeleri, arada onunla ilgilenmeleri durumun sadece tiyatro oyunun beğenilmesi ile alakalı bir durum olmadığını gösteriyor. Zorunlu ihtiyaçları olmamasına rağmen, oyun sırasında hem seyircinin hem de sahnedekilerin dikkatini dağıtarak salon dışına çıkmaları, bazılarının tekrar girmesi gibi durumlar seyirci kültürünün maalesef ülkemizde hala istenilen düzeye ulaşamadığının en somut göstergelerinden biri haline geliyor. Oyunun başlama saatinden sonra salona girme isteği ve bunu alışkanlık haline getirmek de ayrı bir seyirci davranışı örneği.
Salonun girişindeki görevliye bin bir bahane ileri sürerek oyuna girme talebinde bulunan günümüz seyircisi hayatını nasıl yaşıyorsa tiyatro izlemeye de öyle geliyor"