Bir toprak parçasının vatanlaşması, ancak onu yurt edinen milletin o coğrafya ile tam anlamıyla özdeşleşmesiyle ve onu korumak uğrunda her şeyini verecek bir fedakarlık şuuruna sahip olmasıyla mümkündür. 1071'de Anadolu kapılarının açılmasından itibaren tarihin her döneminde bu toprakların korunması için büyük savaşlar yapılmış, büyük mücadeleler verilmiştir. Bu sebeple bu coğrafyanın vatan olması uğruna her karış toprağı aziz şehitlerimizin kanları ile sulanmıştır. Çünkü millet olarak, istiklalimiz ve istikbalimiz için ölümden korkmadan, dönmeyi asla düşünmeden, adeta bir düğüne gider gibi cenge gitme özelliğimiz vardır. Şairin de dediği gibi, bu Vatan, "Bir tarih boyunca onun uğrunda, kendini tarihe verenlerindir." Bu çalışmanın temel amacı, terörle mücadelenin yüz binlerce sayfaya sığmayacak kahramanlık öykülerinin, sadece küçük bir kesitini ortaya koymaktır. Bu öyküler, terörle mücadelede birebir yaşanmış olayların anlatımına dayanmaktadır. Çapar, S. ve M. Uyar (Ed.) (2018) Terörle Mücadelede Kahramanlık Öyküleri, Ankara: TİAV