Terörün ve Ölümün Kodu: 33
İnsanoğlunun sayılarla olan ilişkisi yazıyla olan ilişkisinden ortalama 25 bin yıl öncesine dayanır.M.Ö 3000'li yıllarda Mezopotamya'da, bugünkü anlamda hayatımıza giren ilk rakamların kullanılmasından bugüne dek, rakamların ne anlama geldiğini ve insanoğlunun bunları hangi alanlarda nasıl kullanacağını belirlemek üzere çok sayıda bilim dalı ortaya çıktı. İnsanlaşma sürecinin önemli belirleyicileri arasında olan sayılar, bugün artık tarihin ve bilimin her alanında kullanılan simgeler olmakla birlikte, ilişkilerimizi anlamlandıran semboller olarak da varlıklarını sürdürmektedirler.İnsanın sayılarla ilişkisine; sadece matematik, fizik ya da geometri gibi pozitif bilimlerde değil aynı zamanda insanın varolduğu günden beri önemini koruyan ruhsal, dinsel, büyücülük, totem gibi soyut alanlarda da sık sık karşılaşılmaktadır. Hatta bu sayısal alegorinin içerisine zaman zaman tanrı da dahil olmuştur. Örneğin; Kehf suresinde 309 demek yerine 300+9 demesinin gizemi halen varlığını korumaktadır.Tarihin çeşitli dilimlerinde 3'e, 7'ye, 13'e 19'a 33'e ve benzer diğer sayılara çeşitli anlamlar yükleme durumu hep olmuştur ve sayıların gizemi hayatımızdaki varlığını hep koruyacaktır.Raşit Kısacık bu kitabında; 33 sayısının Türkiye'nin terörle mücadele tarihinde önemli bir yeri olduğunu belirtiyor ve özellikle 1980 sonrası dönemde PKK ve benzeri örgütlerle bu rakamın ilişkisini öne çıkararak, Türkiye tarihinden bir kesite dair bilinmezleri irdeliyor.
Devamını Oku