Köprülü'de henüz 19 yaşında Bulgar Lazo'yu öldürürken delikanlı Yahya elbette ki bu eyleminin geri kalan yaşamını nasıl biçimlendireceğinin farkında değildi. İkinci Balkan Savaşı'nda Sırplarla iş birliği yapacak, Bulgarların zihninde onu şeytani bir figüre dönüştüren eylemlere imza atacak ve sonra yolu Teşkîlât-ı Mahsûsa'yla kesişecekti.
9 Ocak 1920 günü Gebze'ye bağlı Tavşancıl köyünde katledildiğinde "Gebze ve havalisi Kuva-yı Millîye Kumandanı" ünvanını taşıyordu. İstanbul Hükûmeti işi sıkı tutmuş ve operasyon için bir gemi dolusu asker seferber etmişti. Atatürk, Nutuk'ta onun etrafında gelişen olaylara belgeler dâhil tam 25 sayfa yer ayırdı. Peki ama daha 30'larına bile varmamış bu genç çete reisini bu denli önemli kılan şey neydi? Ve şimdiye kadar yazılıp çizilenler onu ve etrafında olup bitenleri yeterince açıklığa kavuşturabildi mi?
Bu kitap bir kahramanlık öyküsü anlatmamaktadır. Bu kitap daha önce hiç kullanılmamış kaynaklar devreye sokularak ve tüm bilinen kaynaklar yeniden masaya yatırılarak klişelerin ardındaki gerçek Yahya Kaptan'ı arama çabasının bir ürünüdür.