Süleyman Askerî, vatanı için vatanından başka her şeyini isteyerek ve gülerek feda etmiş bir Osmanlı idi!..."Süleyman Nazif - Bağdat Valisi 1911'de adını duyuran, 1914'de Harbiye Nezaretine bağlanan Teşkilat-ı Mahsusa, Osmanlı Devletini parçalamak ve yok etmek isteyen emperyalist devletlerin ve Türk-İslam düşmanlarının faaliyetlerini boşa çıkarmak için vatansever, idealist insanların kurduğu bir teşkilattır.
Teşkilat-ı Mahsusa, İttihat ve Terakki'nin iktidardan düşmesiyle 1918'de feshedilmiştir. Ancak bu örgütün üyeleri davalarından vazgeçmemişlerdir. Anadolu'yu işgal eden istilacı güçlere karşı Müdafa-i Hukuk derneklerini kurmuşlar ve Kuva-i Milliye'nin oluşmasına öncülük etmişlerdir.
Devletin ve milletin menfaatlerini her şeyin üzerinde tutan ve hayatlarını bu uğurda feda etmekte bir an bile tereddüt etmeyen insanları bünyesinde barındıran Teşkilat-ı Mahsusa'nın ilk başkanı Süleyman Askerî'dir. Askeri eğitimini tamamladık sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti içerisinde önemli görevler almaya başlayan Süleyman Askerî Bey, Makedonya'daki çete takiplerinde kendini göstermeye başlamış, ilerleyen yıllarda Kuşçubaşı Eşref ile birlikte Batı Trakya'da önemli faaliyetler yürütmüştür. II. Balkan Savaşı sonrasında Bulgarlar ile yapılan İstanbul Anlaşması öncesinde Garbi Trakya Hükümeti'nin kurulmasını sağlamıştır.