Dinsel doktrini hem kınayan hem de ona öykünen sınırsız ilerlemeciliğiyle ve tekno-bilimsel hırsıyla modern tıp, ölümsüzlüğü tanrısal bir edayla cennetsi sonsuzluğun ve kusursuzluğun hayali olarak pazarlamaktadır.
Tıbba İman Çağı; ilkesel olarak hastalığın kaynağını modern sağlık ütopyasında, esaretin nedenini özgürlük talebinde ve huzursuzluğun gerekçesini kusursuzluk özleminde arayan bir düşüncenin çıktısıdır. Zira "bizler" sürekli olarak ortasında derin uçurumlar bulunan keskin ikilemlere zorlanıyor, uzun süre hayatta kalmak adına derinlemesine yaşamaktan, yani yaşamın kendiliğinden gelişen kimi hoş kimi nahoş epizotlarını duyumsamaktan feragat ediyoruz.
İşte bu kitap tam da bu nedenle bilimsel/ci dünyanın üstenci bir dille bizleri –üstelik biz daha doğmadan– buyur ettiği bu daracık ve penceresiz dünya-odasında gördüğümüz, duyduğumuz, öğrendiğimiz ve hatta tecrübe ettiğimiz birçok şeyi yeniden gözden geçirmeye davet ediyor.