Hekimlik mesleği insanlığın varolduğu ve şifaya ihtiyaç duyduğu andan itibaren varolan, toplum ve insan sağlığı için varlığına ihtiyaç duyulan, saygın ve kutsal bir meslek dalıdır. İnsanlık tarihi kadar geçmişe sahip olan hekimlik mesleği, bilimin ve teknolojinin sürekli gelişmesine ve değişmesine bağlı olarak varlığını sürdürmeye devam ettirmiş ve bundan sonra da varlığını devam ettirecektir.
Çağdaş hukuk sistemlerinde, hekimlik mesleğinin yürütülmesi bir hak olarak tanınmış, hekimin hakları ve yükümlülükleri çerçevesinde bir takım kurallar öngörülmüştür. Hekim, tıbbi uygulama faaliyetlerini sağlık mevzuatı çerçevesinde yürütmek zorundadır.
İnsan unsurunun olduğu yerde hata kaçınılmazdır. Hekimlik mesleğinin icrası sırasında da zaman zaman hatalar olabilmektedir. Hekimin, tıbbi uygulama sürecinde kusurlu eylemleri ile hastanın zarara uğramasına neden olması hali, tıbbi hata olarak nitelendirilmektedir.
Hekimlerin tıbbi uygulamalardan kaynaklanan sorumlulukları genel olarak cezai, hukuki, idari ve mesleki sorumluluk şeklinde dört ana başlık altında sınıflandırılmaktadır. Hekimler hatalı tıbbi uygulamalar nedeniyle bazen telafisi imkansız ağır sonuçlarla karşılaşabilmektedir. Bu ağır sonuçların belki de, en başta geleni cezai yaptırımlardır. Bu çalışmamızda, hekimlerin cezai sorumluluğu tüm yönleri ile inceleme konusu yapılmıştır.