Türk Edebiyatında doktorların kaleme aldığı bazı anı kitapları olsa da benim aradığım, hayalini kurduğum ve yapmak istediğim şey farklıydı: Tıp öykülerini yazmak.
Tıp ve sağlık ortamını bilmeden, oraların kokusunu, çilesini ve umudunu solumadan, sıra sıra dizilmiş kalın tıp kitaplarının dibinde sabahlamadan ya da acı çeken hastaların nefesini, minnetini, sabrını hissetmeden bu alanla alakalı edebi eserler verebilmek elbette zor iştir. Türk edebiyatında, tıp alanında sayıca nispeten az eser olmasının en makul gerekçesi de budur sanıyorum.Daha iyi bir sağlık ortamı için kafa yoran, bizzat görev yaptığı sağlık alanına eleştirel bakabildiğini düşünen ve tıp eğitimiyle de ilgilenen bir öykücü olarak, bir alan tanımlamayı ve bu yeni alanda eserler vermeyi hayal ettim. Bu kitap, geleneğe yeni bir ilmek eklemek hayalinin ilk ürünüdür.Tıbbı, insanları ve sağlık uğraşlarının evrenini öykülerle anlatan bu eserin; edebiyatımıza, tıp camiasına ve ömürlerini tıbbı öğrenmek, uygulamak ve belki de tıbba katlanmak zorunda geçiren herkese farklı bir perde aralamasını dilerim.