20. yüzyılın sonlarına gelindiğinde birçok ülkenin yargılama görevini yerine getirmekte sorunlar yaşadığı görülmüştür. Devletlerin yaptıkları yargılamalar uzun sürmekte, masraflı olmaktadır. Bu nedenle hakkını arayan kişi sonunda kendi lehine bir sonuç alsa da ortada geciken bir adalet vardır. İşte bunların önüne geçebilmek için uyuşmazlık taraflarının dava açma yoluna başvurmaksızın aralarındaki uyuşmazlığı çözebilmeleri için alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri geliştirilmektedir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri içinde yaygın olarak kullanılan yöntemlerden biri de arabuluculuktur. Nitekim dünyanın birçok ülkesinde bu yönteme ilişkin düzenlemeler mevcuttur. Ülkemiz açısından da ihtiyari arabuluculuk ve dava şartı arabuluculuğa ilişkin çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Bu çalışmada TTK'nun 5/A maddesi ile düzenlenen "ticari davalarda dava şartı olan arabuluculuk" kurumu çeşitli açılardan incelenmiştir. Çalışmada ticari dava kavramının sınırları belirlenmeye çalışılmış, bu kapsamda dava şartına tabi olacak ticari davaların, medeni usul ve icra iflas hukuku boyutuyla değerlendirilmesi amaçlanmıştır.