Ağızları bantlanmış çocukların elleri arkadan bağlanmıştı, ayaklarıysa bileklerinden birbirine bağlıydı. İkisi de bilinçsizdi. Sidik ve dışkı kokuyorlardı. İçeride aynı zamanda, laboratuvarlarda ya da hastanelerde bulunan türden kokular olduğunu hissetmiştim. Sağ tarafta ince bir masa vardı. Masa boyunca uzanan kocaman tahta kutunun üstünü kaplayan cam bölmenin ardında, uzun siyah saçları özenle göğsüne yerleştirilmiş, elleri karnında birleştirilmiş, beyaz dantelden bir elbise içinde bir kadın yatıyordu. Kararmış derisine, büzülmüş yüzünün gerçekdışı cansızlığına rağmen onu tanımıştım.
Kızı Ada'yla birlikte yeni bir hayata başlayan genç anne Begüm, eski dergilerin arasına saklanmış tuhaf mektupları bulduğunda, hayalindeki yeni ve huzurlu hayatın karanlık bir maceraya dönüşeceğini tahmin edemezdi... Begüm âdeta bir detektif gibi gizemin peşine düştüğünde, karşılaştığı sarsıcı gerçeğin ve korkunç olayların heyecanı, sayfalar arasında kaybolmanıza neden olacak.