Erkeğin rahme tohumu bırakan yaratıcı; kadının da bunu besleyen toprak olduğuna inanılır. Tohum ve toprak - görünürde masum iki imge. Oysa aralarında bir hiyerarşi var; erkeklere atfedilen yaratıcılık ve hayat verme gücü onları simgesel olarak Tanrı'ya yaklaştırırken, kadınların besleyici rolü onları Tanrı tarafından yaratılan, yani dünya ile eşleştiriyor. Antropolog Carol Delaney, Sünni bir Orta Anadolu köyünde yaptığı saha araştırmasından yola çıkarak, "yaratılış"la ilgili inanış ve simgeleri, ve bunların köylülerin, beden, cinsellik, evlilik, yeme-içme ve zaman-uzam algıları ile hanenin yeniden üretimindeki işbölümü ve milliyetçilik retoriğinin şekillenmesindeki rolünü inceliyor. Delaney'in temel tezi, "tekkaynaklı" üreme teorisi ile teolojik tektanrıcılık doktrininin birbirleriyle ilişkili olduğu; dinin ve yeniden üretimin ayrı ayrı ele alınamayacağı. Türkiye üzerine yapılan önemli antropolojik çalışmalardan biri olan Tohum ve Toprak'ta Delaney'in çıkış noktasını oluşturan sorular ise şunlar: "Neden tektanrılı üç dinde de Tanrı açık ya da kapalı biçimde erkek olarak simgelenmektedir?" ve "Neden biyolojik yeniden üretim değersizleştirilmiş ve böylece kadınlar düşük bir statüye yerletirilmiştir?".